Genelde seri halinde kitapları sevmem.. Nadiren devamını merak ettiğim okumak istediğim kitaplardan biri. Devamını dediğime bakmayın zira ilk kitapta Şems'in ağzından dinlediğimiz ve onun bakış açısıyla okuduğumuz aynı olay ve durumları bu sefer de Hz Mevlana'nın ağzından dinliyoruz.

     Şems'in sert, keskin köşeli, sadece ve sadece gerçeklerin hakimiyetindeki ayaz rüzgarların estiği bu zor dünyadan; merhamet, şefkat ve hoşgörünün hakimiyetindeki Mevlana'nın dünyasına yumuşak bir geçiş yapmak gibi.. Olaylara farklı bakış açılarıyla farklı dünyalardan bakmak için bire bir..

     Okurken sizi, yaşamınızı, mutlu ve mutsuz olduklarınızı sorgulatacak bir kitap.. Kesin okumam lazım bu kitabı dedirtecek bazı satırlar:


"Suskunluğumu seninle bozuyorum. Son nefes senin adını sürüyorum dudaklarıma, sana kapatıyorum oruç niyetine; iftarım senin adınla oluyor yine. Aşkın adını sen koydum, bütün sevdalar kıskandı.."


"İnsanlar ihtiras dolu şehvetli arzularına aşk ismini veriyorlar. Sevgiyi sahiplenmek görüyorlar. Kendilerine köle ararken köleleştirildiklerinin farkına kafesin içine girdiklerinde varıyorlar. O halde sevgili kim? Sevgiliyi sevenleri sevmişsen, sevgiliyi tanımışsın demektir. Bunun adı aşktır işte..."


"Aşkın sırrı, cehennemden korkmamak ve cenneti arzulamamaktır. Rahmani nefesin parçası olmaktır. Asıl vatana dönmektir, saf tevazu hazinesidir. Âlemlere rahmet olan sultanımız Efendimizin (s.a.v) güzelliğini görmek ve hissetmektir. Aşkı Cenab-ı Hakk’ın cemali vasıtasıyla öğrenmektir. Su yerine susuzluğu aramaktır, açlığın gıdamız haline gelmesidir, Allah’tan Allah’a yakınlığı satın almaktır, kusurlarımızın farkına varmaktır. Rabbimizin bize duyduğu sevgiden dolayı var olduğumuzu bilmektir, her şeyi Onun nuruyla görmektir. Hem âşık hem maşuk olmaktır..."


Daha fazla vıdı vıdı etmiyorum..:) Okuyun ve siz karar verin..