Yine bir Tess Gerritsen kitabı, yine
sürükleyici olaylar, yine gizem dolu bir hikaye yine merak.. Açıkçası Cerrah'tan sonra
başka bir kitabı beğenmem diye korkmuştum; ancak boşuna korkmuşum.. Bana
polisiye/gerilim romanlarını sevdiren Tess Gerritsen'a saygılar.. :)
İlk
satırlardan itibaren okuyucuyu avucunun içine alan elinizden
bırakamayacağınız bu kitabın konusuna gelecek olursak, evden kaçan gencecik
zavallı kızların kandırılıp fuhuş batağına batmasıyla başlıyor tüm olaylar.
Ve adli tıp uzmanı Maura'nın morga gittiğinde genç bir kadının -ki bu fuhuş batağındaki kızlarımızdan biri oluyor- tesadüfi bir şekilde hala yaşadığını anlamasıyla devam ediyor.. Genç kadının hastaneyi birbirine katması ve tesadüfen doğum sebebiyle aynı hastanede bulunan Boston cinayet masası dedektifi Jane Rizzoli'yi de rehine almasıyla heyecan doruk noktasına ulaşıyor..
Ve adli tıp uzmanı Maura'nın morga gittiğinde genç bir kadının -ki bu fuhuş batağındaki kızlarımızdan biri oluyor- tesadüfi bir şekilde hala yaşadığını anlamasıyla devam ediyor.. Genç kadının hastaneyi birbirine katması ve tesadüfen doğum sebebiyle aynı hastanede bulunan Boston cinayet masası dedektifi Jane Rizzoli'yi de rehine almasıyla heyecan doruk noktasına ulaşıyor..
Daha
fazla ipucu yok, okuyup görün.. Kesinlikle pişman olmayacaksınız.. Bu arada kitap ayracım da çok tatlı çıkmamış mı :)
Bu
da kitabın tanıtımı:
Kendini bir rehine krizinin
yanlış tarafında bulunca, hamile olan cinayet masası detektifi Jane Rizzoli,
hayatının en mutlu saatleri olabilecek süreçte kendini tam bir kâbusun
ortasında bulur. İsimsiz, güzel bir kadın, morga ceset olarak getirilir. Fakat
Boston’lu tıp uzmanı Maura Isles ceset torbasını açıp baktığında, unutamayacağı
bir korku yaşar: Ceset gözlerini açar!
Hâlâ hayatta olan kadın hastaneye yetiştirilir, ama tuhaflıklar çok geçmeden ölümcüllüğe dönüşür. Kadın, son derece soğukkanlı bir şekilde güvenlik görevlisini öldürerek hastaları rehin alır… Aralarından biri hamile cinayet detektifi Jane Rizzoli’dir.
Bu şiddet eğilimli, çaresiz ruh kimdir ve istediği nedir? Gergin saatler ilerlerken Maura, Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean’le işbirliği yaparak gizemli katilin kimliğini araştırmaya başlar. Federal ajanlar aniden ortaya çıkınca, Maura ve Gabriel sıradan bir rehine krizinden çok daha derinlere uzanan bir olayla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Bu gizemin anahtarını sadece silahlı çılgın kadınla kapana kısılmış olan Rizzoli elinde tutmaktadır… Tabii eğer hayatta kalırsa.
Hâlâ hayatta olan kadın hastaneye yetiştirilir, ama tuhaflıklar çok geçmeden ölümcüllüğe dönüşür. Kadın, son derece soğukkanlı bir şekilde güvenlik görevlisini öldürerek hastaları rehin alır… Aralarından biri hamile cinayet detektifi Jane Rizzoli’dir.
Bu şiddet eğilimli, çaresiz ruh kimdir ve istediği nedir? Gergin saatler ilerlerken Maura, Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean’le işbirliği yaparak gizemli katilin kimliğini araştırmaya başlar. Federal ajanlar aniden ortaya çıkınca, Maura ve Gabriel sıradan bir rehine krizinden çok daha derinlere uzanan bir olayla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Bu gizemin anahtarını sadece silahlı çılgın kadınla kapana kısılmış olan Rizzoli elinde tutmaktadır… Tabii eğer hayatta kalırsa.
Şiddetle
tavsiye olunur..
Not:
Film tadında harika bir kitap.. Filmi yapılmasa da dizisi var en azından :)
Bilmeyenlere duyurulur: kitaptaki Jane Rizzoli ve Maura Isles karakterleri bir
diziye ilham konusu oldu. Dizinin adı, Rizzoli & Isles
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorum yapmadan nereye bakayımm?